Pandemi sebebiyle ülkemizde ve dünyada pek çok okul eğitim sistemini değişti ve çocukların evlerinden eğitim alabilecekleri bir şekle taşınmaya çalışılıyor. Bazı okullar veya dershaneler eskisi gibi fiziki eğitim yöntemine geri dönse de ülkemizdeki durum devlet okulları için aynı: Sınava girecek öğrenciler haricinde öğrenciler evlerinden eğitim alıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın genel dersleri EBA’dan yapılırken bunun haricinde okul öğretmenleri farklı görüşme platformları aracılığı ile müfredat derslerini sürdürmeye devam etmeye çalışıyor.
Şu durumda öğrencilerin ve velilerin olduğu kadar eğitimcilerin de kafası karışık. Neyin nasıl yapılacağına dair kesin çözümler yok pek çok şey ilk kez deneniyor ve çeşitli aksaklıklar oluşabiliyor. Başka bir taraftan bakıldığında ise bu uzayan sürecin öğrenciler için kayıp olmasını önlemek ve olabildiğince fayda odaklı olmak önemli. Bu yazımızda bu süreçte öğrencilerin ve eğitmenlerin uygulamaları gerekenler üzerinde durmak adına uzaktan eğitime başlayacak okullar için bazı tavsiyeler vereceğiz. Keyifli okumalar…
Veli ve Okul İş Birliği
Bu süreçte öğrenciler adaptasyon problem yaşayabiliyorlar. Bu sebeple onları denetlemek önemli. Ancak bu denetleme mekanizmasının alışık olmadıkları bir eğitime karşı onları soğutmaması da gerekiyor.
Öncelikli olarak çocukları sıkmadan denetlemesi gereken kurum okul olsa da bu konuda ailelerin de okullara destek vermeleri gerekiyor. Çocuklarıyla fiziksel yakınlık kurabildikleri ve aynı evde oldukları için velilerin okul ile iş birliği içerisinde olmaları çocuklar açısında oldukça faydalı olacaktır. Bu söylediğimiz elbette zorunlu eğitim sınıflarını kapsıyor. Üniversitelerin uzaktan eğitimleri için böyle bir şey söz konusu olamaz.
Okul ile veliler arasında bir iş birliği sağlanması için okul yetkililerin ve öğretmenlerin veliler ile görüşmesi ve sürecin zorluklarını anlatarak onlardan yardım istemeleri önemli. Bu süreçte veliler çocukların ihtiyaçlarını karşılayabildikleri ölçüde karşılamalı ve evde ders çalışmaları için gereken ortamı sağlamak için ellerinden geleni yapmalılar. Velilerin bu süreçte öğrencileri sıkmadan ve bunaltmadan okullar ile nasıl iş birliği yapabileceklerini planlamak ve bu konuda veliler ile iletişime geçmek ise elbette okulların ve eğitimcilerin görevi. Veliler ile online toplantılar veya haberleşme grupları oluşturarak öğrencilerin takibe alınması sürecin öğrenciler için boş geçmesini olabildiğince önleyecektir.
Son olarak yoklama almayı ve bunları değerlendirmeyi unutmayın. Eski sistemdeki gibi doğrudan takip etmek ve değerlendirmek mümkün olmasa da derse girebildiği belirlenen öğrencilerin keyfi kaçamaklarının önlenmeleri için bu hususta da okul ile veliler arasında bir iş birliği sağlanması ve girilmeyen derslere neden girilmediğinin teyit edilmesi mantıklı olacaktır.
Siber Güvenlik
Yukarıda okulların öğrenciler ile EBA haricinde farklı platformlar üzerinden de dersler düzenlediklerini söylemiştik. Bu internet ve site altyapısı sebebiyle gerekli ve uygulanması gereken bir sistem olabilir ancak bu noktada öğrencilerin güvenliğini sağlamak da yine öncelikli olarak eğitimcilerin ikincil olarak da velilerin görevi.
Özellikle yaşları küçük olan öğrencilerin yanlış sitelere yönelmelerinin önlenmeleri, siber anlamda şifre veya daha pek çok şey konusunda güvenliklerinin sağlanması gerekiyor. Herhangi bir virüse karşı korunaklı, kişisel bilgilerin mümkün olduğunda az istendiği platformlar tercih edilmeli. Hatta internetin doğru bir şekilde kullanılması, kaynak kullanımının daha doğru sağlanması ve bu siber güvenlik konusunda öğrencilere küçük dersler verilerek kendilerini sanal ortamda korumayı öğrenmeleri de bu eğitim sisteminin bir parçası olmalıdır.
Ders Takvimlerinin Doğru Bir Şekilde Ayarlanması
Online dersler günün okula gidilen zamandan çok daha farklı değerlendirilmesine neden olabiliyor. Bazı derslerin çakışması, çok erken ya da çok geç saatlere dersler konulması, üst üste aynı dersten çok fazla sayıda alınması gibi problemler yaşanması mümkün. Bu gibi durumlarda öğrencilerin de yardımıyla herkes için sağlıklı ve sıkıcı olmayan bir ders programı hazırlanması gerekli.
Gün içerisinde pek çok farklı sınıfa yetmeye çalışan öğretmenler için zor bir süreç olsa da okul idaresinin mümkün olduğunca bu konuda öğretmenlere ve öğrencilere destek vermesi gerekli. Bu takvim düzenlenirken ağır derslerin arasına serpiştirilebilecek daha hafif dersler, sözel dersler ile sayısal derslerin dengesi gibi pek çok önem arz eden konu var. Daha da önemlisi molaların ayarlanması sorunu. Molalar hem derslerin öğrencileri sıkmayacağı hem de gün içerisinde pek çok kez dersten kopmayacakları aralıklarla ve sürelerle olmalıdır ki öğrenciler için efektif bir program hazırlanabilsin.
Okulların en baştan itibaren bütün programları bu kadar hassas bir şekilde oluşturmaları mümkün olmayabilir. Ama böyle bir durumda okul idaresinin en önemli şartları belirleyecek ve gerektiğinde onlara öncelik vererek bir program oluşturmak üzere çaba sarf etmesi gereklidir.
Derslerin İnteraktifliği
Belli sebeplerden ötürü herkesin kamerasının veya seslerinin aynı anda açık olamıyor olması mümkün. Ancak yine de bu öğrencilerin hiçbir zaman görülmemesi veya duyulmaması anlamında gelmez. Dersler öğrencilerin sık sık mikrofonları açıp konuşacakları şekilde interaktif olmalıdır.
İnteraktif olmayan dersler öğrenciler için de öğretmenler için de oldukça sıkıcı olacaktır. Online derslerin kaydedilmiş videolardan farklı olmaları ve öğrencilerin hafızalarında daha fazla yer etmeleri için derslerde öğrencilere yöneltilecek olan sorular, öğretmenlere yöneltilecek sorular oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra zaman zaman öğrencilerin birbirleri ile de konuşmalarını ve fikir alışverişinde bulunmalarını sağlayacak tartışma konuları açmak derslerin gidişatını çok daha zevkli kılacaktır.
Yeniliklere Açıklık ve Maksimum Performans
Böyle bir süreci öğrencilerin daha önce yaşamamış olması gibi okullar da yaşamadı. Dolayısıyla herkesin birbirine karşı anlayışlı olduğu ve süreci birlikte keşfetmeye ve maksimum performansa birlikte taşımaya hazır olduğu bir ortam sunmak çok önemli.
Erişilebilen teknolojiler ile eskisinden çok daha farklı çok daha eğlenceli ve daha öğretici dersler tasarlanabilir. Bunların yollarını keşfetmek ve yeni şeyler öğrenerek öğrendiklerini öğrencileri ile paylaşmak tüm okulların yapması gereken öncelikli şey. Öğrenciler de elbette bu noktada anlayışlı ve azimli olmalılar. Bu şekilde içerisine birdenbire girildiği için hazırlıksız olunan koşulların ulaşabileceği maksimum performanslar elde edilebilir.
Online derslerin kısalığı ve aradaki uzak mesafeler o derslerin keyifsiz ve zorundalıklarla geçmesine bahane değildir. Dersler keşfedilecek yeni yöntem ve materyaller ile daha eğlenceli daha öğretici kılınabilir. Bu süreçte yenilikleri öğrenmeye açık olmak ve bunları uygulamaktan korkmamak önemli. Böylece ilerisi için geliştirilebilecek modellere örnek sağlamış ve günü en uygun şekilde kurtarmış olursunuz.
Görüldüğü gibi online eğitim sisteminde okullara, eğitimcilere, velilere ve tabii ki öğrencilere epey iş düşüyor. Bu süreci olabilecek en doğru ve faydalı şekilde geçirmek herkesin yararına olduğu için aksilikler ve olumsuzluklarla sızlanmak yerine çözüm üretmek ve yeniliklere açık olmak önemli. Herkese sağlıklı, zorlukların aşıldığı ve başarılı bir eğitim öğretim yılı diliyoruz.